VE TANRI GRİ'Yİ YARATTI

İlk defa duyan birçok kişi ufak bir şaşkınlık yaşasa da, benim favori rengim ne kırmızı, ne mavi, ne pembe, ne de yeşil; fakat gridir. Evet, doğru okudunuz! Çoğu kişinin söylediği "gri de renk mi canım?" cümlesini aklınızdan geçirdiğinizi duyar gibiyim. Ne yapayım; kendime en çok yakıştırdığım, mağazalarda elimin en çok gittiği, bu tanımsız fakat beyazla siyah arasında binbir tonu olan renktir!

.

Hal böyle olunca, geçenlerde Cuma Pazarı'nda denk geldiğim açık-koyu gri ince çizgili yün-jarseye, hele bir de KOCA bir parçasının 1 lira (yanlış okumadınız; yazıyla BİR tl) olduğunu görünce, örme kumaşlarla ilgili tüm korkularımı bir kenara bırakıp resmen saldırdım.

Model olarak Burda'nın 2011 Mart sayısından 130B'yi temel aldım; fakat bazı küçük değişiklikler yapmayı da ihmal etmedim (kafama göre yaptığım bu oynamalar bir gün elimde patlayacak ama bakalım ne zaman!). Öncelikle yakalı bir model istemediğim için yuvarlak yakaya dönüştürdüm. Ancak böyle olunca da fazlasıyla geceliğe benzedi; bunun için de ön kısmına sahte bir pat ekledim.
.

Kolların ve elbisenin boyunu da kısaltmak zorunda kaldım; zira kolları olduğu gibi bıraksam bir şempanzeye rahatlıkla uyabilirdi. Etek ise neredeyse diz hizasında -yani benim en sevmediğim boydaydı (kısaysa dizin üstünde, uzunsa altında olmalı, öyle değil mi?). 

Dikişi çok kolay oldu diyebilmek isterdim fakat ne yazık ki doğru olmazdı! Normal dikiş makinesi, normal iğne ve normal dikiş ayağıyla örme kumaşları dikmek oldukça meşakkatli bir iş. Böyle bir üçlüyle kumaşın toplanması kaçınılmaz oluyor.

Sanırım en iyi sonucu overlok makinesi veriyor fakat çoğumuzun evinde yok :o( Bir diğer seçenek özel ayaklar (yürüyen ayak/yorganlama ayağı vb) kullanmak; ancak bunların hepsi ilave masraflar. En çok tavsiye edilen ise çift iğneyle zigzag dikiş yapmak. Ancak bunun bile oldukça uğraştırdığını söylemeliyim.
.

A: Poşetle iç dikiş ve B: Çift iğneyle baskı

Ben ne mi yaptım? İç dikişler için, suni deri dikişinden kopya çektim ve kumaşın üzerine ince şeritler halinde buzdolabı poşeti yerleştirdim. Tek iğneyle ve zigzag ayarıyla diktim. Kumaş çok daha rahat kaydı ve diktikten sonra da hemen yanından makasla kestim (A).

Baskılar için ise suni deri dikişindeki gibi patron kağıdı kullanarak, çift iğne ve düz dikiş ayarıyla diktim (B). Çift dikiş olduğu için kağıtları temizlemek biraz vakit aldı ama sonucun düzgün olması benim için yeterliydi.
.

Elbise: Ben diktim (Burda 03/2011 ~130B'den uyarlama)

Hırka: Zara

Kemer: Mudo

Çorap: Penti

Ayakkabı: Mudo

Fular: ?

Kış günü böyle dizaltı çoraplarla dışarı çıkabilecek bir insan değilim maalesef. Evde fotoğraf çekmeye çalışırken bile oldukça üşüyüp, gitgide üstüste giyinmeye başladığımı fark etmişsinizdir :o) Artık baharı bekleyip, elbisemi havalar biraz ısınınca giyeceğim.

Bu arada da overlok makinesi mi alsam yoksa farklı ayaklara yatırım mı yapsam diye düşünürüm artık. Siz ne dersiniz? Sadece hobi amaçlı dikiş diken biri için overlok makinesi gereksiz bir masraf mı?