17 Haziran 2011

♥ EMMA ♥


İtiraf ediyorum: Jane Austen'ın unutulmaz -ve defalarca televizyona, sinemaya, tiyatroya uyarlanan- romanı Emma'nın, 2009 yılında BBC tarafından bir mini-dizi şeklinde yeniden ele alındığından ve bunun da nisan ayında cnbc-e'de gösterildiğinden hiç mi hiç haberim yoktu.

Geçenlerde Glee'ye biraz ara verme kararı alınca (ikinci sezonu bitirmek üzereyim ve hiç bitmesin istediğimden ağırdan alıyorum; "Coupling"den sonra DVD'lerini almak istediğim ilk dizi bu oldu), dizi dünyasında neler oluyor diye bakınmaya başladığımda fark edebildim Emma'yı ancak.

Fark etmemle dört bölümünü dört güne sığdırıp, sudan çıkmış balığa dönmem de bir oldu. Oyunculuklara, dekor ve kostümlere  ve inanılmaz güzellikteki İngiliz kırsalına bayıldım. En önemlisi ise, böylesi çetrefilli bir hikayeyi, aylarca hatta yıllarca sürdürmeden, birer saaten toplam dört saate sığdırma başarılarına gıpta ettim.

Zira bizde olsa dakikalarca süren baygın bakışlar, reyting garantili dozu arttırılmış acıklı sahneler ve tabii diziyi daha da uzatmak için sürekli araya sokulan anlamsız karakter ve alt-hikayelerle, pekala Emma üç-dört sezona yayılabilirdi (yapımcılara sesleniyorum: "Emine"den çok para kazanabilirsiniz, ama ben de fikir verme payımı isterim!) .


Emma ile henüz tanışmadıysanız daha fazla vakit kaybetmeyin derim. Zira dünyanın daha güzel, insanların daha masum ve duyguların daha sahici olduğu bir zamana götürecek sizi.

Not: İlk resim buradan, ikincisi buradan, video ise buradan alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...