4 Nisan 2011

BU PAZARTESİ BAŞLIYORUM!

Bugün, önemli bir konu için "Pazartesi Neşesi"ne ara veriyor ve "1. Geleneksel Yaza Hazırlık Programı"nı başlatıyorum :-) Bahar yüzünü bir gösterip bir saklansa da, kaçış yok; eninde sonunda havalar ısınacak, incecik kıyafetlerimizi giymek zorunda kalacak, hatta hatta tatile gidecek ve mayo/bikiniyle arz-ı endam edeceğiz!

Peki, tüm kış boyunca kalçalarımızda, göbeğimizde (ve diğer bölgelerde) biriken meşum yağları ne yapacağız? Hele hele o Şam şeytanı selülitleri nasıl yok edeceğiz? Soğuk havalarda yapmaya üşendiğimiz egzersizlere nasıl başlayacağız? Ne yiyeceğiz ne içeceğiz de, bugünden belli bir zaman sonra (ben Haziran ortasını hedefliyorum) kendimizi tiril tiril kıyafetler içinde mutlu hissedeceğiz?


O halde, buyurun "Diyet ve Egzersiz" dosyasına! 

Öncelikle özgeçmiş:
Boyum 168 cm. Kendimi bildim bileli (lise sıralarından beri), yaz-kış fark etmeden 58 kg civarında oldum. Üniversite sınavına hazırlandığım dönemde ulaştığım 65 kg'ı ve birkaç sene önce azmedip indiğim 53 kg'ı saymıyorum; çünkü her ikisi de bedenimin alışık olmadığı ağırlıklardı ve bir süre sonra da kendini yeniden 58'de dengelemeyi başarmıştı.

Fakat üç-dört yıldır üzülerek fark ettim ki, yaşımın ilerlemesi (Haziran'da 35'e basacağım), hareketsizlik ve çok sık olmasa da "fast-food" tüketimi sonucu, kış aylarında daha da belirgin olarak, kilom yavaş ama istikrarlı bir biçimde artıyor; hiç alışık olmadığım bir şekilde vücudum yağlanıyor. Üstelik hamlaştığım için, en basit egzersiz teşebbüsünde bile kolayca yoruluyorum.

Üstelik önümdeki örnekler de (anne/teyze/anneanne) pek iç açıcı değil. Şimdilik büyük bir sorun olmasa da, ipin ucunu kaçırırsam nereye varacağımı gayet iyi biliyorum yani!


Geçen Mayıs'ta baskülde gördüğüm 63 kg bu yüzden şamar gibi patlamıştı yüzümde. Bu küçük şokun verdiği gazla hemen diyete -ve kendi çapımda egzersize de- başlayıp, yaz ortası gelmeden sevgili 58'ime ulaşmıştım çok şükür.

Ama yaz bitip de havalar yeniden soğuyunca, tiril tiril giysiler kat kat kazaklara dönüşünce korktuğum oldu ve özenle verdiğim her gram, eski yerlerine birer birer geri döndüler. 

Şimdi:
Boyum hala 168 cm; neyse ki henüz kısalma evresine geçmedim :-) Kilom 61 oldu bile (Mayıs'ı bekleseydim 63'e dayanırdı yine). Ölçülerim ise 90-75-97 (cm). Gurur duymuyorum ama gerçekler acıdır!

Hedef:
Haziran ortasına kadar 55 kg'a ve bununla orantılı ölçülere inmek. Özellikle de gerek kişisel gerek genetik miras açısından en sorunlu olan karın/bel bölgesini inceltmek. Ve mümkünse önümüzdeki kış, verdiğim kiloları geri almamak.

Nasıl:
Geldik, zurnanın zırt dediği yere! Hedeflerimi ortaya koydum, iyi niyet gani gani. Ve fakat bunlara nasıl ulaşacağım? İşte en can alıcı konu bu. Üstelik bu seferki kilo hedefim ideal kilomun altında ve bir de kalıcı bir değişim beklentim var.

Genel olarak (her zaman değil) iradeyle ilgili bir problemim yoktur; bir şeyi kafama koyduysam ve gerçekten istiyorsam, büyük ihtimalle ona ulaşırım. Yani kilocukları vermekte bir sorun yok. Kısarım yediğimden, biraz da hareketlenirim olur biter (keşke bu kadar kolay olsa).

Ama yapmak istediğim, yeme-içme düzenimi tamamen değiştirmek ve böylece ileriki yaşlarda kiloya bağlı sorunlar yaşamamak. Ki bunlar kalp-damar rahatsızlıklarından hormon sorunlarına, eklem hastalıklarından diyabete kadar dallanıp budaklanıyor.

Çözüm:
Geçen akşam kanalları dolanırken, Dr. Öz'ün şovuna rast geldim. Seyredecek başka bir şey olmadığı için de takılıp kaldım. Günün konusu "Hareketlenin ve Kilo Verin" şeklinde çevirebileceğim 11 haftalık bir program dahilinde kilo vermek ve bunu korumaktı.
Önceki sezonlarda programa uyarak kilo veren insanların görüntüleri inanılmazdı; kadınlardan biri önceki halinin neredeyse yarısına inmişti ve müthiş gözüküyordu. Eh, haliyle ilgimi çekti tabii ki! 

Programa internetten kayıt olarak dahil olabiliyorsunuz. Temel bilgilerinizi girdikten (boy, kilo, yaş...) sonra ulaşmak istediğiniz hedefleri (kilo verme, daha fit bir vücuda sahip olma...) belirtmeniz isteniyor. Girdiğiniz verilere göre sistem sizin için günlük almanız ve harcamanız gereken kalori miktarlarını tanımlıyor. 

Sonra da her gün siteye girip, yediğiniz her şeyi mevcut listeden seçerek kaydetmeniz; o gün için tanımlanan egzersiz programını yapmanız ve belirli aralıklarla da eksilmeleri (kilo, vücut ölçüleri) not etmeniz bekleniyor.

Nike ile yaptıkları işbirliği sonucu, herkese kişisel bir egzersiz programı da sunuyorlar. Bu, haftalık gün ve gündelik saat ayarlamalarını kendinizin ayarladığı, yürüyüş (ki en yararlı ve ekonomik spor olduğunu hemen herkes kabul ediyor), kardiyo (benim şimdilik en zayıf olduğum alan) ve güçlenme/kondisyon çalışmalarını içeriyor.

Uygulama:
Kilo vermek ve korumak için böyle cicili-bicili bir programa gerek yok belki ama fark ettim ki, önüme tanımlı hedefler koyup, bunları düzenli olarak gözden geçirince, başarıya ulaşma olasılığım yükseliyor. Bir nevi kendi kendimi gaza getiriyorum yani. Denemekle kaybedecek bir şey yok nasıl olsa, kilolardan başka!

Temel Kurallar:

  • "Öz"lü ya da "Öz"süz, uyulması gereken temel kurallar var elbet. Fakat itiraf etmeliyim ben elimde listeyle giriştiğim hiçbir diyetimde başarıya ulaşamadım. "Kibrit kutusu kadar beyaz peynir, iki kaşık pilav, 5-6 fındık" tanımı beni geriyor ve diyetimi baltalıyor. O yüzden her zaman yediğim şeyleri, porsiyonları azaltarak ve yağına-şekerine biraz daha dikkat ederek yemeye devam edeceğim. Havalar ısındı-ısınacak, zeytinyağlıları ve salataları baş tacı yapacağım.
  • Ancak bu sefer, her zaman okuyup da bir türlü kendimi alıştıramadığım "sık ve küçük öğünler" felsefesine de uymaya çalışacağım. Yani üç ana öğün arasına sağlıklı atıştırmalıklar (taze/kuru meyve, fındık/ceviz/leblebi, yağı azaltılmış bisküvi...) sıkıştıracağım.
  • 19:30'dan önce akşam yemeğini bitirmiş olmaya gayret edeceğim.
  • Yürüyeceğim-yürüyeceğim-yürüyeceğim (bir şeyi kırk kez söylersen olurmuş!). Asansöre binmeyeceğim. Özellikle karın/bel bölgesini çalıştıracak egzersizler yapacağım.
  • Bol bol su ve bitki çayı içeceğim. Gazlı içeceklere veda edeceğim. Kahveyi günde bir adede indirmeye çalışacağım (en zoru da bu olacak).
  • Selülitten hiç bahsetmedim ama onun için de Watsons'dan plastik bir masaj aleti aldım (3.90'dı galiba fiyatı). Her banyoda kullanıp, ardından cildimi nemlendireceğim.
  • Hedeflediğim kiloya ulaşmayı uzun bir zamana (11 hafta) yayarak vücudumu yeni düzenine yavaşça alıştırmış olacağım. Böylece, istediğim kiloya ulaştıktan sonra, sağlıklı beslenme ve egzersiz programıma devam etmem kolaylaşacak ve önümüzdeki kış yeniden yağ bağlamayacağım (duy da inanma!).

İşte böyle. Ben yazarken yoruldum, siz okurken sıkılmazsınız umarım. Neden bu kadar uzun yazdığımın ipucu yazıda gizli aslında. Kendime böyle iddialı bir hedef koyup, bunu da cümle aleme ifşa edince, sorumluluk hissine kapılacağımı ve gaza geleceğimi umut ediyorum.

Düzenli olarak gelişmelerden haberdar edeceğim. Bana şans dileyin!...

Resim altı yazılarına tıklarsanız kaynaklarına ulaşabilirsiniz.

2 yorum:

  1. okurken dedim bu yazının sonu gelmicek :DD

    benim boyum 1.72 kilom ise 58 ve çevremdekilerin bana çok zayıfsın biraz daha kilo al demeleri beni çileden çıkartıyor yani en sonunda patlıcam birilerine ama o şanslı kişi kim olucak bakalım.her defasında kilo almak istemediğimi belirtsemde anlatamıyorum derdimi kimselere..

    havalar ısınsın bende güzelim sahilimizde yürüyüş yapıcam inş..

    YanıtlaSil
  2. Ama sen de hakikaten çok zayıfmışsın... Şaka şaka! Herkes kendini hangi kiloda mutlu hissediyorsa, ideal kilosu odur bence. Tabii ki sağlıktan ödün vermemek koşuluyla.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...