ELLER ELLER ELLER!

Satın aldığım her şeyi paylaşmıyorum fakat bazı parçalar beni çok heyecanlandırıyor. Mesela geçen akşam aldığım kalp yüzüğüm ve Rimmel marka topcoat*!

Yüzüğümle, sevgilimin eve geç geleceğini bildirmesi üzerine, amaçsızca dükkanları dolaşırken karşılaştık. İlk görüşte aşk bu olsa gerek. Kalbim gümgüm, gözlerim dürbün oldu aniden. Fakat Accessorize'daydım ve benim gibi fakir ama gururlu bir genç kızla onun gibi ışıltısıyla çevresini aydınlatan bir yüzük arasındaki aşk başlamadan bitebilirdi.

Elime aldım ve fiyatına bakmadan önce parmağıma taktım ki, güzel duruyorsa, pahalı olsa bile, kendimi satın almaya zorlayayım. Evet, yanılmamıştım. Ellerimi bir anda neşelendirmişti. O gün sürdüğüm kırmızı ojeler de tesadüf olamazdı. Kader diye bir şey gerçekten vardı.

Sonra korkarak çıkardım, derin bir nefes aldım ve ellerim titreyerek etiketi çevirdim. Aman Tanrım! Yanlış görüyor olabilir miydim? Gözlerimi kırpıştırdım ve yeniden, dikkatlice baktım. Hayır, bir yanlışlık yoktu. Gerçekten 10 TL yazıyordu etikette.

Dünyalar benim olmuştu. Bütün yaz parmağımdan çıkarmayacağım, en plastiğinden, kalp şeklinde, elma şekeri renginde yüzüğü, emin adımlarla kasaya götürürken aklımdan Türk filmlerinin kapanış jeneriği geçiyordu:

. . . M U T L U   S O N . . .

Bu afili finalden sonra yazacak çok heyecanlı bir şeyim yok aslında ama, Rimmel'in 10 güne kadar dayanıklı olduğunu iddia ettiği, "Super Wear" isimli parlak topcoat'undan da oldukça memnun kaldığımı eklemeliyim. Ojeleri sürdükten bir gün sonra uygulamama karşın, bozuk yerler daha düzgün ve genel olarak çok daha parlak bir görünüm aldı.

Daha önce Rimmel marka oje kullandınız mı bilmiyorum; ben bir de mat topcoat almıştım. İkisinin de fırçası oldukça geniş ve yassı; alt kısımları da tırnağa uygun biçimde yuvarlatılmış. Bu yüzden çok rahat sürülüyor. Watsons'dan 4.99'a aldım; bana oldukça makul geldi.

Ve son bir şey daha. Ortaokuldayken yaptığımız "düğümlü bileklikler" bu yaz yeniden moda olacağa benziyor. Tüm yabancı blog yazarlarında hatta moda çekimlerinde üçer-beşer, ince-kalın ve rengarenk kullanıldıklarını görüyorum.

Ben de kanaviçelerimden arta kalan orlon iplikleri elime alıp televizyon karşısında iki tane yaptım bile. Zeto şu yazısında nasıl yapılacağını anlatmış. Temel olarak arka arkaya sonu gelmeyen düğümler atmaktan oluşuyorlar zaten.

Zeto'dan farklı olarak, V şeklinde olanı, soldan sağa doğru değil, her iki yandan ortaya doğru düğümler atarak elde ettim. Bunun için renklerin sırasını iyi ayarlamanız gerekiyor tabii. Benimki şöyleydi:

Kalpli olan biraz daha karmaşık ama atla deve de değil. İlgilenen olursa anlatmaya çalışırım. İnternette daha farklı örneklere de rastladım. Bakalım, zaman buldukça onlardan da yapmaya çalışacağım.

Son son son dakika... Yazıyı hazırladıktan sonra geldiği için, yeni Avon siparişlerim fotoğrafa giremediler. Zaten özellikle birinden bahsedeceğim: Avon Care serisinden "Sıkılaştırıcı Vücut Losyonu". Evdeki bitmek üzere olduğu ve Kampanya 5'te indirimde olduğu için kaçırmak istemedim.

Sıkılaştırma iddiasına bir şey diyemeyeceğim, zira 8,40 TL'ye satılan 400 ml'lik bir üründen çok fazla şey beklemek haksızlık olur diye düşünüyorum. Fakat harika nemlendirdiğine kimse itiraz edemez sanırım. Ambalajı ve içeriğinin değiştiğini okumuştum ama kapağını açtığımda bir an Maldivler'e ışınlandığımı sandım; o ne müthiş bir kokudur öyle!

Şu durumda, yüzüğüm, 10 gün bozulmayacak ojeli parmaklarım, rengarenk bilekliklerim ve şahane kremimle capcanlı bir yaz beni bekliyor. Ya da ben onu!...

*Topcoat için Türkçe bir karşılık bulamadığım, TDK'cılık da oynamak istemediğim için, hiç hoşlanmasam da orjinal dilinde yazdım. Türkçesini bilenler bildirirse pek müteşekkir olurum (ne cümleler kurarmışım be!).