18 Mayıs 2011

AMASYA {1}

Kardeşimin yemin töreni nedeniyle, geçen hafta birkaç günlüğüne Amasya'ya gittim. Savaşa, insanın (ve her nevi canlının) kıyımına, silahlara ne kadar karşı olsam da, üniformaları içinde yüzlerce askeri görmek, onlarla beraber İstiklal Marşı'nı söylemek, hepsinin aynı anda yemin edişini dinlemek inanılmaz etkileyiciydi.


Amasya'yı daha önce görmediğim için gitmeden önce biraz araştırma yapmıştım. Fakat gidince, gördüklerimden müthiş etkilendim. Dört bir yandan dağlarla çevrili olması yetmiyormuş gibi, bir de Yeşilırmak'ın kenarında kurulmuş olması nedeniyle, kentin doğal olarak müthiş bir albenisi var.

Kaya mezarlarından Amasya

Irmağın bir kenarı boyunca geleneksel evler sıralanmış durumda. "Hımış" tekniğiyle (ahşap iskelet arası kerpiç dolgu) inşa edilen evler, en alt katı aslen ahır olarak kullanılan iki ya da üç kattan oluşmakta. Birçoğunda cumba/lar bulunuyor.

Yeşilırmak boyunca geleneksel evler

Hava şartlarından zarar görmemesi için, strüktürün üzerine çamur sıva ve çeşitli renklerde (çoğunlukla krem, bej, sarı tonları olmakla birlikte pembe ve mavilere de rastladım) doğal boyalar uygulanmış.

Gümüşlü Mahallesi'nde bir geleneksel ev

Sokaklar dar ve birçok yerde, Anadolu'da sıklıkla rastlanan çıkmazlarla sonlanıyor. Geleneksel arnavut kaldırımı veya toprak yollar ne yazık ki çoktan asfalt veya kilitli parkeye dönmüş.

Çıkmaz sokağa açılan avlu kapıları

Kent, evlerin yanı sıra, farklı kültürlere ait sayısız anıtlarla da bezeli durumda. Harşena Dağı'nın tepesine kurulmuş olan kale ve yamaçlardaki kaya mezarları, gerek heybeti gerek estetiğiyle insanı hayrete düşürüyor.

Amasya (Harşena) Kalesi
Kaya Mezarları

Selçuklu Dönemi eserleri açısından inanılmaz zengin bir görünüm sunan kentte yer alan Gök Medrese Camii ve hemen yanındaki Tomurtay Türbesi mücevher niteliğinde eserler. Gelin görün ki, her ikisinin de iç mekanı içinizi acıtıyor.

Gök Medrese Camii minaresi

Amasya, Osmanlı Dönemi'nde, birçok padişahın tahta geçmeden önce burada valilik yapmış olması nedeniyle "Şehzadeler Kenti" olarak da anılıyor. Şehzadelerin yaptırdığı külliyeler, camiler, hamamlar gibi birçok Osmanlı Dönemi anıtları da kente serpiştirilmiş durumda.

II. Beyazıt Külliyesi 

Amasya bu kadar değil tabii ki. Ne kadar detaylıca anlatmaya, görsellerle zenginleştirmeye çalışsam da, gördükleriniz ancak giriş olabilir bu güzel kente. O yüzden bir vaktini ayarlayıp görmeye çalışın derim. 

Oldukça uzun bu yazıya sığmayan Amasya Müzesi, yemekleri ve baharı konulu ikinci bir yazıyı en kısa zamanda yayımlamaya çalışacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...