Başlık karmaşık bir matematiksel denklem gibi gözükse de, çok basit bir açıklaması var. Şöyle ki, erkek arkadaşımın ablası, bir süre önce bir elbisesini hediye etmişti bana. Yakın bir ahbaplarının kendisi için özel olarak diktiği elbise artık üstüne olmasa da, atmaya da kıyamıyordu.
Elbise gerçekten de çok güzeldi ve özenle dikildiği belli oluyordu. Ancak, büyük bir talihsizlik eseri, üst kısmı bana fazla büyüktü. Evirdim, çevirdim, içine tişört üstüne gömlek giymeyi denedim ama nafile. Hiçbir şekilde yakışmadı. Tam pes etmek üzereydim ki, aklıma alt kısmından, beli lastikli basit bir etek yapmak geldi.
Dizüstü bir etek olacak şekilde etek boyumu ölçtüm (45 cm) ve kıvırma payı olarak da 3 cm ekleyerek, iğneyle çepeçevre işaretleyip üst ve alt kısımları birbirinden ayırdım. Alt kısım zaten basılmıştı. Belime gelecek kısmı da iki kez kıvırarak iğneledim ve rahat dikebileyim diye buharla ütüledim.
Kumaş çok ince ve saçaklanan yapıda olduğu için, lastiğin çıkacağı yerin önüne ve arkasına eski bir çarşaftan kestiğim birer küçük parçayı (mavi olanlar) koyarak "iliğin" kenarlarını elimde diktim (çok şahane bir dikiş olmadığının farkındayım, ama nasıl olsa gözükmeyecek diye düşündüm; ne de olsa henüz acemiyim).
Son olarak bel için kıvırdığım parçanın üstünden ve altından makine çektim; belimin ölçüsüne göre lastik kestim ve çengelli iğneyle kanala geçirip düğüm attım. Yaklaşık 2 saatte eteğim hazırdı.
İşim aslında burada bitebilirdi; hatta bitecekti. Ama şeytan dürttü; elimde kalan üst kısımla neler yapabilirim diye düşünmeye başladım. Veee... günün geri kalanında da aşağıdakilerle uğraştım: bir taç, bir broş ve bir yüzük.
Daha önce Etsy'den sipariş ettiğim ama henüz kullanamadığım taçlardan birini, 4 cm kalınlığında kestiğim kumaş şeritleriyle kapladım. Bunun için küçük bir silikon tabancası kullandım. Başlarken uçlardan birinin iç yüzüne biraz silikon sıktım ve altına koyduğum kumaşı bunun üzerine doğru kıvırdım.
Sonra da, tacın diğer ucuna kadar, şeritleri tacın etrafına, arada alt kısma silikon sıkarak sardım. Bunu yaparken, saçaklı bir görüntü istemiyorsanız (ki öyle de olabilir), kumaşın, tacın başladığınız ucuna yakın tarafını biraz içe katlayarak sarmak gerekiyor.
Broşun çiçeğini ise şuradaki yöntemle yaptım. Yeterince ayrıntılı ve fotoğraflarla anlatıldığı için tekrar açıklama yapmaya gerek yok sanırım. Ama ben kenarlarını yakmadım ve ortasına da düğme eklemedim.
Çiçeği yaptıktan sonra arkasına yine silikon tabancasıyla bir broş iğnesi yapıştırdım. Böylece istersem yakamda, istersem de tacımın üstünde kullanabilirim diye düşündüm.
Gelelim yüzüğe... Aslında hiç aklımda yoktu fakat kullanıp bir kenara attığım kumaş parçalarından biri çöpe gitmek için fazla düzgündü. Üstelik desenin çok güzel bir kısmı denk gelmişti. Ne yapabilirim diye düşünürken, Kadıköy'deki Cuma Pazarı'ndan üç kuruşa bir torba olarak satın aldığım plastik düğmeler geldi aklıma.
Arkasındaki parçayı maket bıçağıyla kolayca kestim. Kumaşı da deseni ortalayacak şekilde, düğmeden yarım santim daha büyük çapta bir daire haline getirdim. Ve yine silikon tabancasıyla (bunları yazarken de hep aklıma Avrupa Yakası'ndaki Burhan geliyor) yapıştırdım. Yapışkanlar kötü görünmesin diye arkasına keçe ekleyip, son olarak ayarlanabilir yüzük aparatı üstüne kaplanmış düğmeyi yapıştırdım.
Tüm bunlardan sonra, ön-üst parça hâlâ duruyor. Onunla da bir şey/ler yapacak olursam haberdar ederim. Önerisi olan var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder